Allah’ın Selamı,Rahmeti,Bereketi,Hidayeti,Mağfireti,İhsanı,İkramı Hepinizin Üzerine Olsun...
O En Sevgiliye, Sevgililer Sevgilisi Kainatın Efendisi,İki Cihan Serverine Salat-u Selam Olsun.
Kıymetli Okurlar ;
Her yıl olduğu gibi , Nisan ayında sevinci ve üzüntüyü bir arada yaşıyoruz.
Sevincimiz bundan 1443 sene evvel, Nebiler Nebi’sinin dünyamızı şereflendirdiği, adeta bir GÜNEŞ gibi doğduğu nisan ayının gelmiş olması , hüznümüzse O’nun şuanda aramızda olamamasıdır.
Yüce Allah “Rasulüm biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik”(enbiya 107) buyuruyor.
O öyle bir Rahmet ki , bütün kainat O’nun hürmetine yaratıldı.
Yüce Allah “Sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım Ey Habibim”buyurdu.
O öyle bir Rahmet ki , ilk insan ve ilk peygamber olan Adem a.s tevbesinde O’nun ismini andığı için affolundu.Bir peygamberin,bir Peygamber hürmetine affedilmesi,ne büyük bir lütuf Ya Rabbi !
O, bütün insanların ve peygamberlerin en üstünüydü.Diğer peygamberler sadece bulundukları kavme tebliğ ederken, O bütün aleme peygamber olarak gönderildi. O kainatın Efendisi Muhammed Mustafa (s.a.v)di.
O en güzel örnekdi.Ahlakıyla,yaşantısıyla,imtihanlarıyla,her şeyiyle bizlere örnek bir Peygamberdi.Daha doğmadan babasını,4 yaşındayken annesini kaybetmişti.O nurlu Nebi, öksüz ve yetim büyümüştü.Dedesini,amcasını,çocuklarını ve O’na her zaman destek olan,bütün mal varlığını O’nun için harcayan eşi Hz.Hatice’yi kaybetmişti.Efendimiz kimsenin görmediği bir çok imtihandan geçmişti.
Secdedeyken üzerine deve işkembeleri atılmış,Taif’te taşlanmış,Uhud savaşında dişi kırılmış ama asla beddua etmemiş aksine “Onlar bilmiyorlar Ya Rabbi bilselerdi yapmazlardı sen onlara hidayet ver”diye dualar etmişti.
Hangimiz o kadar zulümden sonra böyle diyebiliriz ki ?
Hangimiz sessiz kalabiliriz ?
İşte O’nun ahlakı o kadar güzeldi ki,Rabbimiz “Şüphesiz sen yüce bir ahlak üzeresin”(kalem-4) buyurdu.
Efendimiz (s.a.v)’in kızı Fatıma dışında kimsesi yoktu.O’nun için sadece Rabbi ve tebliğ vazifesi vardı.Çok ağır sıkıntılar çekmesine karşın bir gün olsun bıkkınlık göstermedi.Hep yüce Allah’a dayanıp dua etti.Bu yüzden,Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde “üzüntüye uğrayan beni hatırlasın”buyurmaktadır.Bizler en ufak sıkıntılara tahammül edemezken O, Alemlerin Habibi, Allah’ın en sevgili kuluydu ve hayatı hep hüzün doluydu.
Sevgili okurlar bir başka noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Neden bütün insanların ölüm yıl dönümü anılırken Efendimiz (s.a.v)’in doğum günü kutlanmakta ?
Çünkü O Kutlu Nebi hiç ölmedi,O hep bizimle. O son nefesine kadar “ümmetim”dedi.Bizleri çok sevdi,hep affımız için dua etti.O,bizi bizden daha çok düşünen bir peygamberdi.Bizim günahımız, günaha dalmamız, O’nun asıl üzüntü sebebiydi.
Bizler O’nu hiç görmedik ama görmedende sevdik.
Bizler O’nun “kardeşlerim” iltifatını özledik.
Bizler “beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim” diyen Resulu özledik…
Ve evet doğum günü kutlanılmaya en layık insan,Peygamber-i Zişan Efendimiz’in doğduğu o mübarek aydayız.
Hoş geldin Ya Nebi..Yüreğimize Hoşgeldin.
Rabbim dünyada Efendimiz (s.a.v)’in muhabbetiyle,kıyamette şefaatleriyle bizleri lütuflandırsın inşallah…
Selam ve Dua ile…
Kalın Sağlıcakla..
YORUMLAR