BU GİDİŞ NEREYE?
Reklam
Enes Gürel

Enes Gürel

  • Youtube
  • Instagram

BU GİDİŞ NEREYE?

10 Ekim 2024 - 21:47

Kıymetli okurlar;
 
Yazımın başlığındaki ‘Bu Gidiş Nereye?’ sorusu aslında Allah’ın bizlere gönderdiği Kur’an-ı Kerim’deki bir ayeti, Yüce Allah Tevkir Suresi 26. Ayetinde “Fe Eyne Tezhebun” diyerek kullarına seslenmiştir. Türkçe anlamı “Ey insanlar nereye gidiyorsunuz” şeklindedir.
 

Son zamanlarda ülkemiz ve dünyada anlam veremediğimiz bir şekilde bir vahşetin içindeyiz. İsrail ve iş birlikçileri bizim için “Coğrafi değil imani mesele olan” Kudüs’ü Gazze’yi tam 1 yıldır gece gündüz vuruyor. Çocuk, kadın, yaşlı ve genç demeden önüne gelen herkesi öldürüyor. Korkuyorum ki, yakında ne Gazze kalacak nede orada yaşayan 1 insan. Maalesef buna dur diyecek kimse yok. Herkes bir şekilde İsrail denen vahşet abidesinin emrine dolaylı yollardan bağlanmış durumda. Boykot çağrıları sadece halka yapılıyor devletler bu boykotun hiçbir yerinde olmuyorlar. Cenaze başka evde olunca helva tatlı gelirmiş insana. Hele siz birde cenaze evine sorun helvanın tadını der büyüklerimiz.
 

Ülkemize dönecek olursak ülkemizde de durum içler acısı, her gün televizyonlarda kadın cinayetlerinden bahsediliyor. Bazı erkeklerin işlemiş olduğu katliamlar tüm erkeklere yüklenmiş, erkekler adeta ‘öcü’ olarak gösterilmekte. Hafta sonu çarşıya gezmeye çıktım. Öğleden sonra ‘Antalya Gazze için tek yürek oldu’ yürüyüşüne katıldım. Bunlarla ilgili canlı yayınlar gerçekleştirdim. Yayınları instagram (@bizimaksu) hesabımdan izleyebilirsiniz. Kalabalık bir yürüyüş sonrası Gazze’de ölenler için Antalya İl Müftüsü Nazif Nefi Yalçınkaya hocamızın dualarını dinledik. Hep beraber amin deyip oradan güzelce ayrıldık. Sonrasında gezime tekrar devam ettim. Saat Kulesi önünde bir protesto ile karşılaştım. Hemen telefonumla yine canlı yayına geçtim ve güzel bir etkinlik diye düşündüm. Pankartları okudum, güzel olanları da vardı elbette ama orada asıl dikkatimi çeken yaşları 15 ile 25 yaş arası olan genç kızlar sanki başka bir ülkeyi eleştirir gibi, “Katil Devlet, İş Birlikte AKP”, “Katil Meclis Hesap Ver” sloganları atıp yürüyüşe geçtiler. Bende biraz takip ettikten sonra oradan ayrıldım. Yürüyüşüme devam ederken ülkemizin ne kadar özgür olduğunu diktatör tarafından yönetilmediğimizi düşündüm durdum ama aynı zamanda bu gençlerin devletle alıp veremediği ne diye de düşünmeden edemedim. Devlet ile hükümet arasında ayrım yapamayan bu gençliğin gelecekte bir yerleri yönetmesinin mümkün olmadığını düşündüm. Bu gençlerin birçoğu da okula gidiyor, demek ki okullarımızda devlet ile hükümet arasındaki ayrımı öğreten bir sistem yok. Bunu da buradan yetkililere iletmek isterim. Hükümet halkın oylarıyla seçilip onlara tanınan süre içerisinde devleti yönetirler. Devlet ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bundan 95 yıl önce önümüzdeki günlerde kutlayacağımız 29 Ekim tarihinde ilan edilmiştir. "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk den bugüne kadar birçok hükümet devleti yönetmiştir. Ülkesine ‘katil’ diyebilecek kadar cesareti bu gençlik nerede buluyor, bu sözler bu gençliğin değildir diye düşünüyorum. Bunların arkasındaki güçler kimse araştırılması gerektiğinin altını çiziyorum.
 

Hemen hemen her gün kadın ve çocuk cinayetleri haberleriyle karşılaşıyoruz. Bunların haberlerini yaparken zorluk çekiyoruz, üzülüyoruz ama bu haberleri de yapmak zorundayız. Anayasanın yeniden düzenlemesi gerekiyor öyle ki, ülkemizin yüzde 90’ı idamı istiyorsa bunu getirmenin bir yolu mutlaka olmalıdır. Gerekiyorsa bir hafta sonu referandum yapılıp bunu halka sormanız gerekiyor. Mecliste bulunan milletvekillerimiz kendileri ile alakalı ne zaman önemli bir konu olsa gece gündüz demeden oy birliği ile istedikleri maddeyi geçirip yasalaştırıyor.
 

Gelin yeni yapılacak anayasada; çocuk katillerinin, kadın cinayeti işleyen canilerin tecavüzcülerin, vatan hainlerinin idam ile yargılanmasının önünü açalım. Yüce Allah Kur-an’ı Kerim’in Bakara Suresi 179. Ayetinde buyuruyor ki, “Ey temiz vicdan ve aklıselim sahipleri, kısasta (toplum düzeni ve disiplini için, adam öldüreni idamda) sizin için hayat (huzur ve emniyet garantisi) vardır. (İşte bu nedenle haksız yere masum insanları katledenlerin de öldürülmeleri, cinayetlerin önünü alıcı ve caydırıcı bir ceza olarak emredildi.) Umulur ki, (katliamdan ve devlete isyandan) sakınırsınız.”
 
Kalın sağlıcakla…
 

Bu yazı 321 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum