Diyetisyen Melisa Leyla Sarıtekeli'nin Bayram'da Beslenme ile alakalı değerlendirmesi şu şekilde ;
Çin’in Wuhan kentinde2019un sonlarında ortaya çıkan, hızla tüm dünyada yaygınlaşan koronavirüs (CoV) enfeksiyonu (2019-nCoV), Dünya Sağlık Örgütü- DSÖ (World Health Organisaton-WHO) tarafından “Koronavirüs Hastalığı 2019”un kısaltması olan “COVID-19” olarak adlandırılmıştır.
Koronavirüse karşı korunmada güçlü bir bağışıklık sistemiyle birlikte virüsün yayılımını azaltmada koruyucu yöntem olan karantina durumu, bireylerin duygu durumlarını ve fiziksel aktivite düzeylerini, duygu durumları ve fiziksel aktivite de beslenme durumunu, beslenme alışkanlıklarını ve vücut ağırlığını etkiler. Ramazanın son günlerinin ve bayramın karantinada geçmesi fiziksel ve ruhsal olarak bizi etkiledi ve beslenme düzenimizde de değişikliklere yol açtı. Ramazan ayında yaşanan sahura uyanamama, yeterli su tüketilememesi, taze-meyve tüketiminin azalması, uzun süreli açlık, öğün sayısının azalması maalesef bu dönemde metabolizmamızın yavaşlamasına, yağ oranımızın artmasına, hazımsızlık ve kabızlık gibi sorunlara yol açtı. Bayramla beraber artık eski düzenimize dönüyoruz ve vücudumuzu sağlıklı bir hale getirmek için neler yapmalıyız gelin beraber inceleyelim.
Metabolizmamızın tekrar hızlanması için kilit nokta kahvaltının önemini bilmeyenimiz yoktur. Ramazan ayı boyunca öğün sayısının azalması ya da sahura kalkmayanlar için yok olan kahvaltı alışkanlığımızı tekrar kazanmamız gerekir. Kahvaltıda kızartma, hamur işi, sucuk-salam gibi besinler yerine peynir, zeytin, tam tahıllı ekmek, yumurta, mevsim sebze ve meyvelerine yer vermeliyiz.
Halk ağzında ‘Şeker Bayramı’ olarak da bilinen Ramazan bayramında ne yazık ki ağır şerbetli tatlılar, çikolata ve şekerleme gibi glisemik indeksi yüksek olan besinleri tüketmek kan şekerinde ani yükselmelere neden olur. Bu durum başta hem kalp ve şeker hastaları için yüksek risktir hem de size kilo olarak dönüş yapacaktır. Bu yüzden tatlı tüketimimizi minimum düzeyde sütlü tatlılardan yana kullanmamız gerekmektedir.
Günlük hayatta çoğu insan vücudunun ihtiyac duyduğu su miktarını tüketmiyor ve oruçla beraber bu miktar çok daha azaldı. Bunun sonucunda da kabızlık, baş ağrısı, halsizlik çok daha fazla yaşandı. Bayramın ilk gününden itibaren kişiden kişiye değişmekle birlikte en az 2.5 lt su içmeye özen gösterin. Her zaman tekrar etmekte fayda görüyorum çay, kahve, kola, fanta gibi kafein içeren içecekler diüretik (idrar söktürücü) özellik gösterdiği için vücudunuzdaki suyu atar. Bu içecekler suya dahil değildir ve tüketildikleri zaman içtiğiniz suyu artılmalısınız.
Son olarak öğün atlamamalı, yemekleri az az sık sık tüketmeli ve ağzınıza aldığınız lokmayı bol bol çiğnemelisiniz. Hepinize şeker tadında ama az şekerli bayramlar diliyorum.
DİYETİSYEN MELİSA LEYLA SARITEKELİ
FORMLS SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME DANIŞMANLIĞI
MACUN MAHALLESİ, SERİK CADDESİ, NO:91 AKSU/ANTALYA
TEL.05548842765
YORUMLAR