RAMAZAN VE BESLENME

Diyetisyen Melisa Leyla Sarıtekeli Ramazan ayı yaklaşırken 'RAMAZAN VE BESLENME' konusunda açıklamalarda bulundu.

Dünyanın birçok yerinde yaşayan Müslümanlar için oruç ayı yani Ramazan ayı bu gece ilk sahurlar başlıyor. Oruca bağlı olarak günlük yaşam tümüyle değişmekle birlikte bu durumdan en çok beslenme düzenimiz etkileniyor ve bu yıl yaklaşık 17 saatlik bir açlık söz konusu. Oruç döneminde uzun süreli açlığa bağlı metabolizma hızı düşer, vücut hareketleri azalır, bazal metabolizma hızı yavaşlar. Eğer oruç döneminde doğru beslenme düzeni uygulanmazsa kişi kilo almaya başlar ve vücut yağ oranı yükselir. Peki biz beslenmemizde nelere dikkat edelim?


Günlük hayatta önerilen 3 ana-3 ara öğün düzeni Ramazan ayında ortadan kalkıyor. Ama yine de ara öğünü hayatımızdan çıkarmamalıyız ve 2 ana-1ara ya da 2ana-2ara öğün şeklinde beslenme düzenini uygulamalıyız.


Genel olarak bu dönemde öncelikle vücudu susuz bırakmamak, sıvı-elektrolit dengesini korunmak, zehirli maddelerin vücuttan atılması ve kan dengesini sağlamak adına yeterli su tüketimi çok önemlidir. Sahurda en az 1 lt, iftardan sonra en az 1.5lt su içmeliyiz. Kızartmalar mide bulantısına neden olduğu için, çok tuzlu besinler susamayı arttırdığı için oruç boyunca kaçınılmalıdır. Baharatlar mide salgısını artırdığı ve midede rahatsızlık hissine neden olabileceği için dikkatli kullanılmalıdır.


Sahura mutlaka kalkmalıyız. Yatmadan önce yemek yiyip sahura kalkmamak zaten uzun olan açlık süresini daha da uzatır. Çok uzun süreli açlıklarda kan şekeri ve tansiyon düşer, mide asit salgısı artar bunun sonucunda kişide halsizlik, baş ağrısı, mide yanması ortaya çıkabilir. Sahurda posadan zengin tam buğday ürünleri, taze sebze-meyve, yumurta, peynir, zeytin veya ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar tüketilebilir. Hızlı sindirilen ve kan şekerinin hızlı düşmesine neden olan şeker, beyaz un içeren besinler, tatlılar, şekerli besinlerden kaçınmak gerekir.


İftar saatlerinin geç olması nedeniyle uzun süren açlık sonucu doğru besinleri tüketmemiz önemlidir. İftarı 2-3 adet hurma ve 1 su bardağı su ile açıp ardından 1 kase çorbayı yavaş yavaş içebiliriz. Mideyi yormamak adına çorbadan sonra 10-15 dk dinlenip sonrasında ana yemeğe geçmeliyiz. İftar sofralarımızdan tam tahıllı ekmeğimizi, salata ve yoğurdu eksik etmemeliyiz. Bu dönemde şerbetli ve ağır tatlılar yerine hafif sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Öncelikli olarak tatlı ihtiyacı meyvelerle karşılanmalıdır.
 

MELİSA LEYLA SARITEKELİ
Diyetisyen