NURİ CENGİZ, "PARAMIZ PUL OLDU"

17 Aralık 2021 - 11:53

CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, TL'nin değer kaybı ile birlikte Türkiye'nin diğer ülke vatandaşları tarafından 'Ucuzluk pazarı' olarak göründüğünü ifade etti. Başkan Nuri Cengiz, 'Devleti itibarını beş paralık edip Türkiye'yi adeta bit pazarına çevirdiler' dedi

Yılın son günlerinde dolar kurunun 15 TL’nin eşiğine dayanması ile birlikte ekonomideki çöküşü değerlendiren ve AKP’nin politikalarını eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Türk Lirası’nın hızla değer kaybettiğini, sadece son 1 haftada bile market reyonlarındaki birçok ürünün fiyatı neredeyse yüzde 50-100 arasında artış gösterdiğini ve komşu ülkelerden vatandaşların “ucuz” diye Türkiye’ye alışverişe geldiklerini ifade etti. Başkan Nuri Cengiz’in basınla ve kamuoyuyla paylaştığı yazılı açıklamasının tamamında şu ifadelere yer verildi;
“İstifa edip kayıplara karışan eski Ekonomi ve Maliye Bakanı Damat Berat Albayrak, bir televizyon programında kendisine sorulan; "Dolar yükselince endişelenmeli miyiz? sorusuna, ''Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolarla bir işimiz yok” diye yanıt vermişti. 2 yıl boyunca Türkiye ekonomisini böyle bir şahsın yönetmiş olması, şu anki döviz kurunun gerekçelerini de bir nevi açıklar nitelikte!
Kimsenin derdi, para birimi olan ‘Dolar’ ile değildi zaten. Bizleri endişelendiren, doların yükselişi değil; TL’nin değer kaybetmesiydi! Ne demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘Para, bayrak gibi bağımsızlığı ve gücü simgeler. Paranın itibarı, milletin itibarıdır’
 
“DÜNYANIN UCUZCU DÜKKANI HALİNE GELDİK”
“Saymakla bitmez yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle, mafyatik ilişkilerle iç politikada; hukuksuzlukla, saldırganlık ve iş bilmezlikle dış politikada devletin itibarını beş paralık eden AKP iktidarı, gelinen son noktada Türkiye’yi adeta BİT PAZARINA çevirmiştir!
Ne yazık ki resmen dünyanın ‘Ucuzcu Dükkanı’ haline geldik!
Türkiye’de yaşayıp; YANDAŞLARDAN OLMAYAN, 3-5 AYRI YERDEN MAAŞ ALMAYAN herkes için marketlerde, mağazalarda fiyatlar el yakmaktayken; Bulgaristan’dan, Azerbaycan’dan, Gürcistan’dan insanlar, ucuz diye Türkiye’ye alışveriş yapmaya geliyorlar!
Bu ülkenin vatandaşları, standart ihtiyaçlarından bile feragat etmek zorunda kalmış halde; sofrasına et koyamıyor, çocuğuna muz yediremiyor, süt içiremiyorken; AKP giderayak kamu kurumlarını özelleştirmeye, kamuya ait arazileri parsel parsel satmaya ve yandaşların cebini doldurmaya devam ediyor!”
 
“YALNIZ PARAMIZ DEĞİL BÜTÜN KİMLİĞİMİZ DEĞERSİZLEŞİYOR”
“Türkiye’de özellikle yaz aylarından bu yana neredeyse her şeyin değeri katlanarak artmışken; insanın, insan gücünün, emeğin ve alın terinin değeri aynı oranda azaldı!
Bugün Türkiye’de asgari ücretle bir mağazada satış danışmanı olarak çalışan vatandaş, 1 aylık maaşıyla bir otomobilin benzin deposunu 6. kez dolduramazken; aynı işi Almanya’da asgari ücretle yapan bir vatandaş, 1 aylık maaşıyla 2008 model bir otomobil satın alabilmekte!
Almanya’daki kasiyer, Fransa’daki garson, İngiltere’deki temizlik görevlisi; Türkiye’de aynı işi yapan insanlardan daha mı değerlidir? Tüm sosyal haklara, insani yaşam ve çalışma koşullarına sahip Avrupalı çalışanın işi; başka çaresi olmadığı için sorumluluğunu aşan işler yapmak zorunda kalan bu ülkenin asgari ücretli çalışanlarının yaptığı işten daha mı değerli?
Görüldüğü üzere bugün ülkemizi AKP’nin sürüklediği yerde değersizleşen şey yalnız paramız değil; bütün kimliğimizdir!“
 
“ÇÖKÜŞÜN SON BULMASI İÇİN SEÇİM ŞART”
Eksik ve yanlış olan; AKP iktidarının tüm uyarılara rağmen ısrarla ve inatla sürdürdüğü ekonomik, sosyolojik, siyasi politikalardır!
Bırakın bu politikaların yanlışlığını kabul edip yanlışlardan dönmeyi; yakınındakilerin tavsiyelerine dahi kulak vermeyen bir kibirle SARAYDAN ülke yönetmeye çalışan TEK ADAM ve şürekasında, tam da bu kibir yüzünden; ekonomiyi, devlet idaresini, toplumun ihtiyaçlarını ve beklentilerini bilen liyakat sahibi kimse kalmadı!  
Erdoğan’ın ağzından çıkan her beyan ile birlikte döviz kuru yükselmekte; TEK ADAMLI SARAY İKTİDARI varlığını sürdürdüğü her gün ülkemize zarar vermektedir!
İnsanca değer görüp yaşamak, en çok bu ülkenin insanlarının hakkıdır! Sosyal, demokratik, daha özgürlükçü, hukukun üstünlüğünü kabul eden ve uygulayan, akıl ve bilimi rehber edinen bir Türkiye Cumhuriyeti’ni hep birlikte inşa ettiğimizde; başta bu ülkenin insanları olarak kendi kimliğimizin, daha sonra emeğimizin ve alın terimizin kıymetini bilecek, mahrum bırakıldığımız her şeyi geri alacağız!
Bu çöküşün bir an önce son bulması için gereken tek şey değişim, dolayısıyla seçim!