Başkan Yıldırım içini döktü

17 Nisan 2013 - 13:14

Başkan Yıldırım hakkında çıkan haberlerle ilgili basın açıklamasında bulundu.

Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım görsel ve yazılı basında hakkında çıkan haberlere cevap verdi.

 

Basına yapmış olduğum bu duyuru, kalplerinde merhameti koruyabilmiş, vicdan sahibi gazetecileredir…

 

Vicdanlarını pazar tezgahlarında satışa çıkaranlar, kalplerinde zerre kadar merhamet olmayanlar, hırslarına tamamen teslim olmuş, onur, şeref, cesaret, ilke, dürüstlük, mertlik, delikanlılık gibi kelimeleri lügatlarında bulundurmayanlar, okullar bitirse de yılları yıllara katıp yaşlansalar da kültürden, terbiyeden, ardan, hayadan, saygıdan haberi olmayanlar. Vatan sevgisi, istikbal, hürriyet, esaret, şehadet nedir bilmeden gönlündeki hür iradesini birilerinin avcuna sıkıştırmış, onun bunun adamları olmayı marifet sayanlar… Saydığım bu özellikleri üzerinde barındırdığını hisseden hiçbir basın mensubu bu duyurumu lütfen yazmasın.

 

Gönül gözü kapanmış, menfaatten başka hiçbir şeyi görmeyen kişiye anlatabileceğim ne olabilir ki? 

 

Duyurum, vicdan sahibi delikanlı, yürekli, ahlaklı, adam gibi adamlaradır….

 

9 yıldır, hakkımda yalan yanlış, iftira dolu, şantaj içerikli, küçük düşürücü, yıpratıcı bir sürü haberler yazıldı. Halen de yazılmaya devam ediliyor. Yok efendim Büyük Birlik Partisi’ne geçecek, yok efendim Demokrat Parti’ye göz dikti gibi yalan dolu haberler yapılıyor. Benim ağzımdan böyle bir söz ne zaman, nerede çıktı ki? Bu tür haberleri, nasıl ne şekilde yaparlar anlayamıyorum. Bu tür haberleri yapan gazetecilerin haber kaynağı kimdir? Gazetecilik mesleğinin hangi kurallar çerçevesinde yapıldığını anlayabilmiş değilim. Sokakta gördüğüne kalem verip, yaz bakalım dersen ve yazılanları denetlemezsen, bazı kurallar koymazsan bir müddet sonra cami hocasını bile eli kalemli seri katil yaparsın.

 

Maalesef günümüzde basının geldiği nokta bu.

 

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi, ‘Bu ülkede dürüst olmak başa beladır.’ Bu sözün ne kadar doğru olduğunu belediye başkanı olduktan sonra daha iyi anladım. Çalmadığınız için dağıtamıyorsunuz, kimseye bir şey veremiyor ve yalnız kalıyorsunuz.

 

Vicdanını kaybeden, merhamete yabancı olan gazeteci dostlara acizane tavsiyem şudur:  Her hafta mezarlıklara gidip, bir mezarda yatan kişinin hayat hikayesini, mal varlığını araştırıp kaleme alın. Hangi mal varlığını ve hangi hayat hikayesini yazacaklar acaba? ‘Ana rahminden geldik bu pazara bir kefen aldık döndük mezara’ sözlerini yazan Necip Fazıl şimdi nerede? ‘Biz bu dünyadan göçer olduk, kalanlara selam olsun’ diyen Yunus nerede?

 

Ölüm tohumlarının gönüllerde çimlenmesi, en büyük üstat ölümden ders ve ibret alınması temennilerimle…

 

Seven ve sevmeyen herkese selam ve saygılar…