BAŞKAN'DAN İLİÇ DEĞERLENDİRMESİ: ÖNCE CAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, İliç'teki maden kazasıyla ilgili olarak önceliklerinin can ve çevre sağlığı olduğunu ifade etti.
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan “İş güvenliği ve iş sağlığı her şeyin önündedir. Hiçbir ekonomik bedel insan sağlığından ve canından daha önemli değildir. Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak çevre hassasiyeti yüksek olan ve tatlı su kaynaklarımızın mutlaka korunması gerektiğine inanan ve bu çerçevede siyaset yapan bir hareketiz” dedi.
MHP Grubu adına söz alan Abdurrahman Başkan, arama kurtarma faaliyetlerini değerlendirirken şunları söyledi:
"Olayın ilk anından itibaren devletimizin tüm kurum ve kuruluşları koordineli bir şekilde İliç’e intikal etmiş ve çalışmalara başlamıştır.
Maden bölgesinde yapılan incelemelerde, kayan kütlenin 10 milyon metre küp olması ve bulunduğu yerden 800 metre hareket etmesi yaşanan hadisenin boyutlarını gözler önüne sermektedir."
Türkiye'nin altın, bakır, bor, boksit, demir, krom, kükürt, toryum, manganez, cıva, tuz, taş kömürü, linyit, kurşun ve çinko gibi birçok maden çeşitliği olan bir ülke olması nedeni ile birçok ilde çeşitli maden sahaları bulunduğuna dikkat çeken MHP'li Abdurrahman Başkan sözlerine şöyle devam etti:
"Tüm dünyada olduğu gibi devletimiz de bu maden sahalarına maden arama ve çıkartma izinleri verirken elbette yetkili kurumlarca başta Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları olmak üzere tüm rapor ve yasal prostödürlerini yerine getirme şartı aramaktadır.
Burada sadece ruhsat vermekten ziyade asıl mesele verilen ruhsatın ve maden çıkartılan sahanın düzenli olarak denetlenmesi denetim esnasında tespit edilen eksiklerin giderilip giderilmediği daha hassas bir şekilde denetlenerek gerekli yaptırımların en ağır şekilde uygulanması gerekmektedir.
İş güvenliği ve iş sağlığı her şeyin önündedir.
Hiçbir ekonomik bedel insan sağlığından ve canından daha önemli değildir.
İkinci olarak ise maden sahasında yaşanan toprak kayması sırasında akan malzemesinin Fırat Nehrine ulaşması hususuydu,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız dün bu endişenin giderilmesi amacıyla hiç vakit kaybetmeden Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapakları kapatılmış ve sonrasında toprak kaymasını önlemek amacıyla menfezlerin önünde ikinci bir sedde örmekle sızıntı ihtimalinin önüne geçmiştir.
Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak Çevre hassasiyeti yüksek olan ve tatlı su kaynaklarımızın mutlaka korunması gerektiğine inanan ve bu çerçevede siyaset yapan bir hareketiz.
Kimse endişe etmesin ki sırf ekonomik rant uğruna çevrenin harap edilmesine karşı dururuz ve ihmaller varsa bu ihmallerin ortaya çıkarılması adına ne gerekiyorsa yapacağımızdan kimse endişe duymasın, resmi açıklamaların takip edilip gerçek olmayan provakatif açıklamalara da itibar edilmemesini hassaten rica ediyor. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum."