AHMET AYDIN'IN COVİD-19 SERZENİŞİ
Geçtiğimiz günlerde hamile eşi Fikriye Aydın ile birlikte Sars-Cov 19 (Delta Varyantı) test sonucu pozitif olduğunu açıklayan İyi Parti Antalya Eski İl Başkanı Ahmet Aydın, yaşadıkları hakkında demeçte bulundu.
Geçtiğimiz günlerde hamile eşi Fikriye Aydın ile birlikte Sars-Cov 19 (Delta Varyantı) test sonucu pozitif olduğunu açıklayan İyi Parti Antalya Eski İl Başkanı Ahmet Aydın, yaşadıkları hakkında demeçte bulundu.
AHMET AYDIN'IN ÇAĞIN VEBASI AÇIKLAMASI…
Çağın vebası olan hastalığın bizim kapımıza da gelmesi olan yalnız eşimin hamile olmasından mütevellit tedirginlik oranımız yüksekti. Yüce Allah'a binlerce kez şükürler olsun ki karantina sürecimiz tamamlanarak sonucumuzu negatife döndü covid-19 nezdinde tüm hastalarımıza şifalar diliyorum.
KLİMA ÇARPTI SANDIM, COVİD-19 OLMUŞUM…
Ben iki doz biontech eşim ise tek doz biontech aşımızı olmuştuk. Siyasetle hemhal olduğum için sanıyorum ki bu virüsü eve getiren bendim, bir gün soğuk algınlığı belirtim oldu ama klima çarptı sandım yine de riske etmemek için ev halkından uzak durmaya çalıştım. Yeterli gelmemiş olacak ki eşimle bu işte tanışmış oldu.
BU GÜNE KADAR OLDUĞUMUZ AŞILARIN İÇİNDE NE VARDI…
Yaşayarak tecrübe edinmiş birisi olarak şayet ben aşısız olsaydım belki daha ağır sonuçları olurdu, eşim tek aşılı olmasa hamileliğin de verdiği bağışıklık sisteminin düşüklüğü ile istenmeyen sonuçlar olabilirdi. Malumunuz üzerine hamile kadınlardan vefat edenler, bebeği vefat edenler çevremizde var. Demem o ki gereksiz bir şekilde aşıya direnen arkadaşlarımız neye göre, kime göre hangi tıp bilginize göre direniyorsunuz. Sözüm ona içerisinde ne olduğunu bilmiyorlarmış, bu güne kadar sayısını bilmediğimiz kadar aşı olduk hangisinin içinde ne vardı kim biliyordu ? Veya küçük çocuğu olanlar bilir ki bu zamana kadar onlarca aşının hangisinin içinde ne vardı kim biliyordu?
KULAKTAN DOLMA BİLGİLER RİSKİ ÇOĞALTIR
Kulaktan dolma bilgilerle aşıya direnmek hem sizleri hem de sevdiklerinizi riske atmaktan öteye değil. Hastanelerde yoğun bakımda yatanların %99 varsayımla aşılı olmayanlar. Bu bile bizlere bir kanıttır ki bu illetten hep beraber dikkat edersek kurtulacağız. Dolayısıyla aşı olalım, Maske, Mesafe ve hijyene dikkat edelim..
EVDE OLMADIĞIMIZ İDDİASI ORTAYA ATILDI…
30 Ağustos’ta Filyasyon ekibi eşimi arayarak testinin pozitif olduğunu söylemiş, eşim ise temas ettiği ne kadar kişi varsa vebal almamak için kendilerine bildirmiştir. Malum hamilelikten dolayı ilaç da veremedikleri için bitkisel beslenmesini, ateş ve nefes darlığında riskin artacağını söylemişlerdir. Karantinamızın 2 veya 3. gününde Öğretmenevleri/Konyaaltı’nda bulunan evimizin kapısına dayanan polisle irkildik. Polis memuru beyefendi “Ankara/Çankaya’da olduğunuzun bilgisi geldi” diyerek adreste olup olmadığımızı kontrole gelmişti, eğer yoksak cezai işlem uygulayacaktı. ( Kişi başı 3,469,00 )
HERHANGİ BİR DEVLET KURUMUNDAN, HERHANGİ BİR GÖREVLİ BİR İHTİYACINIZ VAR MI DİYE KAPIMIZI ÇALMADI…
Şimdi ben Ahmet Aydın olarak 1000 yıllık Antalya’lı, işadamı ve bir siyasi olarak eşimizin dostumuzun Allah eksikliğini göstermesin ki bir gün bile bir şeye ihtiyaç duymadan 14 günü çok şükür geçirdik. Sadece Antalya ve ilçeleri değil, Isparta’sından Adana’sına Kahraman Maraş’ından Kayseri’sine kadar her gün evime gelen paketler, çorbalar, yemekler meyveler vs. vs. ben eksiklik değil fazlalık hissettim ama herkes benim kadar şanslı olmayabilir. Karantinaya girdiğimiz günden itibaren herhangi bir devlet kurumundan herhangi bir görevli bir ihtiyacınız var mı ? diye sormadı ama kapıma ceza yazmak için gelen polis oldu..
İHTİYACIM OLDUĞUNDA DEVLET NEREDEYDİ?
Ben 38 Yaşındayım bu ülkede Mali Müşavirlik yapmakta Devletime vergi ödetmekte ve vergi ödemekteyim. (Sgk/Bağ-Kur/Geçici Vergi/Stopaj/Gelir Vergisi vs) Askerlik Hizmetimi de bugün yol geçen hanı olan o Suriye sınırında yapmıştım. Devlet tabiî ki de ebed müddet, şayet benim bu yaşıma kadar Devletime 14 gün ihtiyacım olduğunda Devletim benim yanımda yoksa bu Hükümet’in, Devleti yönetenlerin eksiğidir. Ben Trakya’dan, Diyarbakır’dan veya Tunceli’den bugün Antalya’ya gelmiş bir vatandaş olsaydım kim bana ekmek getirirdi ? kim ev ihtiyacımızı karşılardı ? Koskoca bir soru işaretinden ibaret bu sorularım..
SOSYAL DEVLET OLMAMIZIN GEREKLİLİĞİ…
Sosyal Devlet olmamızın gerekliliği bu değil, olmamalı. Bu Devlet’in Valileri, Kaymakamları veya Belediye Başkanları eğer tahmini nüfusun %2’sine tekabül eden vatandaşı’nın evine ekmek, aş ulaştıramıyorsa neden varlar ki ? huzuru mahşerde aldıkları maaşın vebalinden korksunlar…
Arayan soran herkese teşekkür eden Ahmet Aydın, "Başta Genel Başkan’ım Meral Akşener, Teşkilat Başkanım Koray Aydın çevre il başkanlarım ve Antalya ilçe başkanlarımız, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek ve CHP Antalya Milletvekillerimiz olmak üzere arayan soran her bir partilime, beraber yol yürüdüğüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim. Ayrıca 14 gün boyunca arayan, mesaj atan, eksiklerimizi biz talep etmeden evimize ulaştıran, sıcacık çorbalarında yüreklerinin sıcaklığını hissettiren dostlarımıza çok teşekkür ederiz.. Hepinizden Allah razı olsun Allah sizleri bu hastalıktan uzak tutsun." Temennisinde bulundu.
Sözlerini Kanunî Sultan Süleyman'ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözü ile bitiren Ahmet Aydın, bu sürecin bir an önce bitmesini istediğini belirtti.