100 Ak'ımız Projelerle 1'inci Yıl
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya'yı dünya markası yapma yolunda 1 yıla sığdırdığı 100 projeyi ve vizyon projelerini muhteşem bir toplantıyla tanıttı.
Türel, “Muhalefet Merkez Türkiye için yer aramasın. Antalya geliyor, Antalya! 2035’e kadar da beklemesinler. Antalya geliyor, 2023’e geliyor” dedi. Yeni Türkiye’nin Yeni Antalya ile başlayacağını söyleyen Türel, “Çağ atlatacak vizyon projelerle Antalya artık yeni bir çağa giriyor” diye konuştu.
Cam Piramit’te gerçekleşen “100 Ak’ımız Projelerle 1. Yıl Toplantısı”na Ak Parti Milletvekili Adayları, İlçe Belediye Başkanları, meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin davetli katıldı. Özel ışık ve sahne tasarımıyla dikkat çeken toplantı öncesi Cam Piramit bahçesinde konuklar için yemek verildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, eşi Ebru Türel, çocukları Akant ve Akın ile elele Cam Piramit’e girdi. Başkan Türel’e sevgi gösterilerinde bulunan konuklar, dakikalarca alkışladı.
Sahneden Antalyalıları selamlayan Başkan Menderes Türel, geçen 365 günde 100'ü aşkın projeyi ya tamamladıklarını, ya da başlattıklarını söyledi. 3-4 güne bir proje sığdırdıklarını ifade eden Türel, “Bugün bizim hesap günümüz, size bir senenin hesabını vereceğiz. Esasen biz her gün kendimizi hesaba çekiyoruz, Ama bugün de sizlere, yani Antalya’ya, emanetin sahibine hesap vereceğiz. Çok şükür, karşınıza alnımız ak, başımız dik çıkıyoruz. Birazdan göreceksiniz, her zamanki, gibi sözlerimizi yerine getirmiş olarak karşınızdayız. Ne yaptıysak sizin için, ne yaptıysak sizin sayenizde ve sizin desteğinizle yaptık. Siz bize güvendiniz, siz çalıştınız, bize görev verdiniz. Biz de sizin desteğinizle gece gündüz çalıştık ve işte birinci senemizde 100 projeyle karşınıza çıktık. Allah hepinizden, sizin gibi fedakarca destek olan dostlarımızdan, kardeşlerimizden, bizden duasını, desteğini eksik etmeyen bütün kardeşlerimizden razı olsun” diye konuştu.
DEMOKRASİ ŞEHİTLERİNİ ANDI
Türkiye Cumhuriyet tarihinin ilk darbesinin yıldönümü 27 Mayıs’ta demokrasi şehitleri Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı da anan Türel şu şekilde konuştu: “Demokrasi şehitlerimiz için Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun. Bildiğiniz gibi, 27 Mayıs darbesi, 1970, 1980, 28 Şubat darbelerinin de önünü açmıştır. Bu darbeler yüzünden Türkiye her bakımdan geriye gitmiştir. Önce darbelere ortam hazırlanmış, sonra darbeler yapılmıştır. Bugün Türkiye’de halen 27 Mayıs’ları devrim diyerek kutlayanlar bulunmaktadır. Daha acısı bunlardan bazıları milletvekili veya milletvekili adayı olarak, siyaset sahnesinde olmaya devam etmektedir. Çünkü bugün halen Türkiye darbelerle, vesayet rejimiyle tam olarak yüzleşmemiştir. Gençlerimizin bir kısmı darbe nedir, vesayet rejimi nedir bilmemektedir. Bugün bazıları Türkiye’nin demokraside geri gittiğini söylemektedirler. Olmayan bir şey geri gidebilir mi? Daha birkaç yıl öncesine kadar Türkiye vesayet demokrasisinin derin izlerini taşıyordu. Bu izleri silmek için son 10 senede çok yol katledildi. Basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, tarafsız Cumhurbaşkanı diyenler esasen daha önce hiç olmayan bir şeylerden bahsettiklerinin ya farkında değiller ya da algı yönetimi yapıyorlar. Nasıl vesayeti geriletip, milli iradeye sahip çıktıysak, ileri demokrasiyi de biz kuracağız. Nasıl bugüne kadar unutulmuş olan fakir ve fukaraya devlet eli uzandıysa, bundan sonra daha fazla çalışıp fakir bırakmayacağız. Türkiye hep ileri gidecek, gençler hep geleceğe güvenle bakacak. Nasıl ki, biz Türkiye’yi Edirne’den Hakkari’ye kadar bir ve beraber tuttuysak, bundan sonra da milli birlik ve beraberliğin teminatı biz olacağız. Nasıl ki, biz Bosna’dan Arakan’a, Somali’ye kadar mazlumların ümidi olduysak, bundan sonra da iç ve dış odakların engellerini aşıp, Türk - İslam bayrağını daha yükseğe çıkaracağız. Antalya demokrasiye her zaman sahip çıkmış, Mendereslerin hatırasına her zaman saygı göstermiş bir şehirdir. Bugün de demokrasi bayrağını sizler taşıyorsunuz. Türk bayrağı asla yere inmeyecek! Demokrasi sancağı, milli irade sancağı asla yere inmeyecek! Gönüller bir, dualar bir oldukça, yazımız bir, kışımız bir oldukça, halaylar bir, horonlar bir oldukça, Türkiye her zaman ileri gidecektir, demokrasi, adalet ve kalkınma mücadelemiz mutlaka başarılı olacaktır. Çünkü bu mücadelenin arkasında sessiz yığınların duası var, ecdad duası var, evliyaların, gerçek evliyaların duası var. İman oldukça, vicdan oldukça, azim oldukça, hiç merak etmeyin Türkiye gökteki ay yıldız gibi parlayan bir ülke olacaktır.”
ANTALYA GELİYOR ANTALYA
“Yeni Türkiye, yeni Antalya ile başlayacak” diyen Başkan Türel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hep beraber, el ele, omuz omuza, 2023 Antalyası için, yeni bir Antalya için yürüyoruz. Hani, bir merkez Türkiye projesi diye, ne olduğu belli olmayan bir proje çıkardılar ya, proje de değil de sadece bir fikir, henüz çalışmaya vakitleri olmamış, 2035’de bitireceklermiş. Duydunuz değil mi? Aslında bir merkez var ve geliyor, geliyor da onların haberi yok. Boşuna kendilerini yormasınlar, 2035’e kadar beklemeye de gerek yok. Antalya geliyor Antalya! Merkez için yer aramasınlar, Antalya geliyor, Antalya! 2035’e kadar da beklemesinler.
Antalya geliyor, 2023’e geliyor. 2023’te biz o hedeflere zaten ulaşmış olacağız, merak etmesinler. Türkiye’nin önüne bir film koydular, ama Antalya bu filmi 2009’da seyretti. 2009’da bedava elektrik diyerek yalanlarla seçimi kazandılar. 5 seneyi, çivi çakmadan, eğlenceyle geçirdiler, Antalya’yı batırdılar, siyasi emellerine oyuncak ettiler ve şimdi çıkmış yeniden oy istiyorlar. Antalya’dan bütün Türkiye’ye haykırıyoruz; Büyük Türk milleti, biz bu filmi Antalya’da daha önce gördük, 5 senede 15 sene kaybettik. Bizim ağzımız yandı, Türkiye yanmasın! Gerçi tarihte ilk defa akıllarına millet geldi, vatandaş geldi, ilk defa akıllarına fakir fukara geldi. Eğer, muhalefet partileri milleti hatırladıysa bu zaten Ak partinin en büyük başarısıdır, demokrasinin ilerlediğinin göstergesidir. Hatırladılar, ama samimi olmadıkları için, daha hemen başta milleti aldatmaya, kandırmaya giriştiler. Bol keseden atıp tutmaya başladılar. Bula bula Yunanistan modelini bulup getirdiler. Biliyorsunuz Yunanistan 7-8 sene önce bunların söylediği gibi, ikramiye dağıttı, zamlar yaptı. Sonra ne oldu? İflas ettiler, o ikramiyeleri de zamları da fazlasıyla geri aldılar. İşsizlik de fırladı. Şu anda Yunanistan iflas bayrağını çekti. Şimdi bizimkiler milleti saf, cahil yerine koyup, Türkiye’yi Yunanistan’a benzetmeye koyuldular.”
HORTUMU KESTİK HİZMET GELDİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel şunları dile getirdi: “Bir de bellemişler, hortumları keseceğiz diyorlar. Haklılar, hortumu kesince daha iyi hizmet verilebiliyor. Bakın biz geçen sene göreve gelir gelmez, bir baktık ki, Büyükşehir'de her yer hortum. Biz gelir gelmez, otoparkların gelirleri katlanmaya başladı. Belediyeye yeni araçlar aldık, onların aldığının yarı fiyatına aldık. Aldığımız her malda fiyatları düşürdük. Hangi işlerine baksanız böyle, zaten bu yüzden 36 davada yargılanıyorlar. Geldik ki, personel sayısını iki katına çıkarmışlar, ihtiyaç fazlası personele 5 senede 470 milyon lira, yani eski parayla 470 trilyon ödemişler. Başlamış ihaleleri keyfi olarak, partizanlık yüzünden iptal etmişler, bu firmalara da 114 trilyon lira ödemişler. Yani bir toplasanız, dillerine doladıkları Cumhurbaşkanlığı sarayı maliyetine yaklaşıyor. Orada bir tarihi eser yapıldı. Antalya’da ne yapıldı? Hiç bir şey. Biz daha önce o kadar yatırımın yanında 11 tane üst geçit yapmıştık. Açılış bile yapmaya fırsat bulamadık. Bunlar 5 senede bir tane üst geçit yaptılar, onun açılışını da CHP Genel Başkanı gelip yaptı. Hortumları görüyor musunuz? İsraf dedikleri şeyi görüyor musunuz? Evet, biz hortumları kestik, işte bu eserler, projeler böyle çıkıyor ortaya. Bana soruyorlar: Hem borç ödüyorsun hem de yatırım yapıyorsun, elinde sihirli değnek mi var, bu iş nasıl oluyor? diye. Elimde sihirli değnek filan yok. Ama vatandaşın kör kuruşunun hesabını sorarsanız, sadece mal alımlarından yüzde 65 tasarruf ederseniz bu işleri başarırsınız. Yoksa yan gelip yatmakla, vur patlasın çal oynasın belediyecilik yapmakla, kendi tabirleri ile lay lay lom Belediyeciliği yapmakla bu işler olmaz. Bir de hatırlayın 2014'de seçimler öncesi utanmadan sıkılmadan çıkmışlar lay lay lom belediyeciliğine devam edeceğiz demişlerdi. Ama bu defa Antalya buna müsaade etmedi, Allah Antalya'nın yüzüne baktı, onlar gitti biz geldik. Büyük geçmiş olsun.”
HORTUM YATIRIMLARDA
Türel şöyle devam etti: “İşte, hortum nerede az önce filmde gördünüz. Antalya’da köprülü kavşaklarda, Mevlana kavşağında, Yavuz Özcan Parkı’nda. Elmalı sulama sisteminde. Alanya, Manavgat’tan Kaş’a kadar bütün ilçelere yaptığımız arıtma ve atık tesislerinde, Korkuteli ve Akseki otogarlarında, Kaş’ın toptancı halinde, Serik Kızdere Caddesi’nde, Gündoğmuş’ta 22 konut inşaatında, Kalkan’ın su projesinde, Finike öğrenci yurdunda, Kumluca’nın, Demre’nin içme suyu şebekelerinde. Evet, hortum asfalt yola kavuşan köylerimizde. Hortumlarını kestik, 341 milyon borç ödedik ve 1 milyarlık, yani 1 katrilyonluk yatırım başlattık. Ey Antalya, Ey Türkiye. Bu yatırımlar işte böyle yapılıyor. Şu yapılan köprülere, köprülü kavşaklara bir bakın, duble yollara, tünellere, hastanelere, üniversitelere bakın. Hortum neredeymiş, kimin elindeymiş, kim almış ve halka hizmete çevirmiş, hepsi meydanda. Halep oradaysa, arşın burada, Elmalı’da, Serik’te, Manavgat’ta, Kepez’de ve bu sabah temelini attığımız, Avrupa’nın en iyi tesisi olacak Antalyaspor tesislerinde.”
ANTALYA’YA İHANET
Önceki yönetimin belediye hizmet binası ve deniz otobüslerini çürümeye terk ettiğini, engelli rehabilitasyon merkezini atıl bıraktığını söyleyen Başkan Türel şunları ifade etti: “Bunlar bu şehre ihanet değildir de nedir? Ama tabii, bu ihanet asıl ihanetin yanında, yurtdışında yapılan ihanetin yanında küçük kalır, küçük kalır! Bunlar Antalya’nın, biz şimdi söyleyene kadar bilinmeyen gerçekleridir. Vesayet rejiminin elemanları oldukları için bunlar yazılmamıştır, çizilmemiştir. Şimdi biz 19 Mayıs törenlerine destek için, öğrencilere tören tişörtleri yaptırdık. Koluna da Büyükşehir belediyesi yazdık, yani çocuklarımız belediyeden geldiğini görsün, belediye ile bir bağ kursunlar diye. Bazı arkadaşlarımız tutup, bunu Mustafa Akaydın’ın geçen sene seçim çalışmalarında belediye bütçesinden dikiş makinesi dağıtmasıyla aynı kefeye koymuş. Burada iki tane ayıp var, bir ayıp bu iki olay arasında benzerlik kurulmasıdır, asıl ayıp ise geçen sene milletin parası ile dikiş kutuları bir partinin seçim promosyonu olarak dağıtılıyorken basınımızın bunu yazmamış olmasıdır. Yandaş iseniz hiç bir kusur görmeyeceksiniz, yazmayacaksınız, ama bize gelince sadece kusur arayacaksınız. Öyle ki, Yavuz Özcan gibi muhteşem bir parkı görmeyeceksiniz, yazmayacaksınız, üzerinden su aksın, şelale gibi olsun diye yapılan 30 santimlik yüksekliğinde 3 metrelik beton şeridi yazacaksınız. Bizden önceki 5 sene çivi çakılmadı, akşama kadar ya eğlendiler, ya kavga ettiler, bu kadar da zarar verdiler, olup bitenlerin büyük kısmı yazılmadı, görülmedi. Ama yazılmasa da çizilmese de Antalya gördü, öyle ki, bize oy vermeyenler bile benim seçilmeme sevindiklerini her fırsatta dile getiriyorlar. 5 sene görev yaptılar Antalya’nın önüne tek bir ciddi proje koyamadılar. Haydi diyelim yatırım yapılmadı, hiç olmazsa insan bir fikir projesi geliştirir ve Antalya’nın önüne koyar. Tek bir çalışma yapıldı, o da bir ulaştırma master planı denilen çalışma. 2030’a kadar raylı sistem gerekmez, lastik tekerle idare edersiniz dediler. Ben de dün bir toplantıda sordum: Bizden metro isteyen arkadaşlar, STK’lar, bu nasıl master plan diye o zaman niye sormadınız? Şimdi, bu kadar şeyden sonra tarafsızlık, basın özgürlüğü vesaire diyen arkadaşlarımızın önce bunları bir konuşup, sorgulaması gerekir. Herkes elini bir vicdanına koysun, vicdan bu kadar ayaklar altına alınmasın. Siyasi tavır, ideolojik tavır, bu kadar galebe çalmasın.”
“Antalya siyasetin üzerinde tutulmalıdır, Antalya siyasi emellere, siyasi hesaplara alet edilmemelidir” diyen Türel, “İşte Antalya’da 5 sene önce siyasi ve ideolojik tavır öne çıktı. Sonra ne oldu, Antalya kaybetti, çocuklarımızın geleceği çalındı. Biz seçimi kaybettik, ama asıl kaybeden Antalya oldu. Bu sabah Antalyaspor tesisimizin temel atma töreninde de söyledim. Antalya’da yaşayan herkes önce Antalyasporlu olmalı, sonra üç büyüklerden birini veya diğer illerin takımlarını tutmalı. Antalya’da, Antalya’nın üç büyüklerden birinden yediği golü alkışlayan bir belediye başkanı, bir milletvekili hiç olmamalı! Artık Antalya’nın sütten ağzı yandı ve yoğurdu üfleyerek yiyecek. Antalya bir daha aynı hataya düşmeyecek, aynı oyuna gelmeyecek, aynı başarısızlık filmini tekrar seyretmeyecek” şeklinde konuştu.
BU CAN ANTALYA’YA FEDADIR
Türel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Benim için her şeyden önce Türkiye önemlidir, Türkiye’den sonra Antalya önemlidir, partim üçüncü sırada gelir. Biz vatanımıza, memleketimize hizmet için; bu aşkla, bu sevdayla çalışıyoruz. Biz Antalya’nın menfaatini partimizden önde tutarız. Bu can Antalya’ya fedadır. Bu saatten sonra benim tek emelim, şerefli bir belediye başkanı, Antalya’nın hizmetkarı, büyük hizmetler vermiş bir belediye başkanı olarak Antalya tarihine geçmektir. Benim her arkadaşım da fedakarlıkla çalışan, gece gündüz çalışan Antalya sevdalısıdır. Bu salonda hepiniz, duanızla desteğinizle, birilerinden çok daha fazla Antalya’ya hizmet ettiniz, hizmet ediyorsunuz. Antalya’yı sahipsiz bırakamayız, bu şehir bizim sevdamızdır, aşkımızdır. Birlikte bütün engelleri aşıp, Antalyamıza layık olduğu en güzel hizmetleri vereceğiz. 2006’da Çanakkale’ye o dev bayrak direğini biz diktik, o büyük bayrağı Antalya’nın adına biz göndere çektik. O bayrak bugüne kadar inmedi, bundan sonra da inmeyecek.”
GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK
1 yıldır inanç, azim ve aşkla gece gündüz çalışarak Antalya’ya hizmet ettiklerini kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel şunları dedi: “Başkaları gibi yan gelip yatmadık, verdiğimiz sözü unutmadık, bize güvenen, oy veren vatandaşımızı unutmadık. Her şeyden önce bütün vatandaşlarımızı, bütün ilçelerimizi kucakladık, birlik ve beraberliği sağladık. Mezhep bölücülüğü, etnik bölücülük yapmadık. Alevi, sünni diye bir meselemiz olmadı, Atatürkçü, Atatürkçü değil diye bir meselemiz olmadı, başı açık, başı kapalı diye bir meselemiz olmadı. Yaradılanı Yaradandan ötürü bağrımıza bastık. Hep aynı şeyi söyledim, dedim ki, Hazreti Peygamberimizin (SAV) “ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır” dediği Hazreti Alimiz, Hacı Bektaşi Velimiz, Abdal Musa’mız, Anadolu evliyaları, Fatih Sultan Mehmet Hanlar, büyük padişahlar, Mustafa Kemal Atatürk, Ahmed Yesevi’ler, Ahmedi Hani’ler bizi asla bölemez, sadece birleştirir. Bir birlikte Antalya’yız, birlikte Türkiye’yiz.”
PROJELERİNİ ANLATTI
Başkan Türel projelerini şöyle anlattı: “İlk önce sosyal projelerimize önem verdik. Çünkü biz komşusu aç iken, tok yatanlardan olamayız. İşte en önemli projelerimizden birisi sosyal kart projemizdir. Hani muhalefet şu kadar para vereceğiz, yoksul kalmayacak deyip duruyor ya? Günaydın derler adama, günaydın! Onların seçim vaadi diye konuştuklarını biz zaten yapıyoruz. Sosyal kartla, veren el, alan eli görmeyecek. Bu yardımlarımızı devamlı büyüteceğiz. Antalya’da kimsesiz, muhtaç insan bırakmayacağız inşallah. Bu her şeyden önce bizim dini vazifemizdir. İşte engelli kardeşlerimize hizmetlerimizle örnek bir model kuruyoruz. Evleri bile engelsiz yapıyoruz. İkinci en önemli hizmetimiz köylerimize hizmettir. Şu bir senede beni en çok mutlu eden hizmetimiz köylerimize su ve yol götürmek olmuştur. Şimdi birileri Büyükşehir Kanunu köylere zarar verdi diye ortalarda dolaşıyorlar. Onlar gitsin Demre’de 86 yaşında Fatma Düngüllü teyzeyle konuşsunlar da görelim. Onun evine suyu 66 sene sonra biz götürdük. Diğer önemli projemiz çiftçimize hizmetlerimizdir. İşte Elmalı ovalarını sulamaya başladık. Susuz topraklarımız artık bizimle suya kavuşacak, Antalya’nın toprağına da bereket gelecek. Şimdi tarımsal sulama elektriğini biz üreteceğiz. Zaten Lütfü Elvan bakanımız, daha dün bir bugün iki, Antalya’nın dertlerine derman olmaya başladı. Bir köylere gitti, sonra bir Ankara’ya gitti. Müjdelerle döndü. Tarımsal sulama elektriğine indirim geliyor. Antalya’da seraların yenilenmesine de faizsiz kredi geliyor. Dahası damlama sulama için de ilave destek geliyor. Sulamadan sonra üreticimize araç, gereç, soğuk hava deposu gibi destekler de vereceğiz. İnşallah en kısa zamanda üreticimizin fiyattır, maliyettir sıkıntılarına da çare olacağız. Hükümetimiz bir yandan, biz bir yandan Antalya tarımını en güzel seviyelere getireceğiz. Şimdi muhalefet partileri senelerce engelledikleri 2B meselesini de istismar ediyorlar.2-B sorununu biz çözdük. Şimdi ödeme süresini 10 yıla çıkartmak için çalışıyoruz. Senelerce bu arazileri veremezsiniz deyip durdular, şimdi istismar ediyorlar. Bu nasıl bir ahlak anlayışıdır ?
İşte bu sebeple millet bunlara güvenmiyor. Çalışanın yanında biz olduk, biz olacağız.
Turizm emekçisine ev sahibi yapacağız. Turizmde çalışan emekçi kardeşlerim, genç kardeşlerim sigara parası öder gibi ucuz taksitlerle ev sahibi olacak. Bunun için Serik ve Manavgat'ta imar planlarımızda gerekli alanları ayırdık. Planlarımızın kesinleşmesiyle birlikte kazmayı vurup, otellerde çalışan, mutfakta bulaşık yıkayan kardeşimden, garsonlara, kapıda valiz taşıyandan, kat görevlisine herkesi ev sahibi yapacağız. İnşallah önümüzdeki sene 2. Yıl toplantımızda bu konutların temelini attığımız müjdesini sizlerle paylaşacağız. Ey benim, işçi kardeşim, köylü kardeşim! Antalya’nın gençleri! Antalya, birilerinin büyük seçim vaatleri olarak söylediklerini işte böyle bir bir hayata geçiriyor. Bunların hayalleri bile yetmez. Çünkü bu bir seçim meselesi değil, bu bir gönül meselesidir, bir hizmet aşkı meselesidir. Biz milletin hizmetkarlarıyız, millet hizmeti görev olarak yaparız. Onlar ise millete efendilik yapmaya alışmışlar, millet akıllarına seçimden seçime gelir. Evet, yine çok önemli bir hizmetimiz ilçelerimizin kanalizasyon, su, arıtma tesisi yatırımlarıdır. Eğer acil arıtma tesislerini yapmasaydık, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimiz bu konuya eğilmeseydi, bu sene Antalya’da birçok ilçemizde turizm biterdi. İşte bunlar acil hizmetlerimiz oldu, borç ödedik, hizmet ettik ve yatırımlara başladık.”
VİZYON PROJELER ÇAĞ ATLATACAK
Başkan Menderes Türel Antalya’ya çağ atlatacak vizyon projeleriyle ilgili şöyle konuştu: “Antalya tarihi bir fırsat dönemine girmiştir ve bu fırsatı çok iyi değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Antalya artık yeni bir çağa giriyor. Samimiyetle söylüyorum, öyle bir döneme giriyoruz ki, öyle bir yatırım ve proje dönemi başlıyor ki, bu kadar seneden sonra bu kadar tecrübeden sonra ben halen heyecanımdan yerimde duramaz oluyorum.
Seçimden önce projelerimize Antalya’nın kanatları ismini vermiştik. Şimdi şu bir senede aldığımız mesafe, buna ilave olarak, G20 ve B20 zirvelerinin gelmesi, Hükümetimizin desteği, Çavuşoğlu bakanımız ve Sayın Lütfü Elvan bakanımızın şu kısa sürede Antalya için yaptıkları nedir biliyor musunuz? Bu, Allah’ın Antalya’ya hediyesidir, hediyesi. Antalyamızın medârı iftiharı Dış İşleri Bakanımız bugün sabah bütün işini bırakıp bizimle Antalyaspor tesislerinin temel atma töreninde beraber olmuştur. Han dediğimiz yere adeta hamam yaptıran Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun akanlığı da hakikaten Antalya’ya hediye olmuştur. Lütfü Elvan Bakanımız, daha şimdiden, daha seçime girmeden büyük projeleri başlatmıştır. Allah’ın izniyle, birlik ve beraberliğimizi muhafaza edersek, bu kanatları taktığımızda, samimiyetle söylüyorum ki, beraberce Antalya’yı uçuşa geçireceğiz. Antalya dev adımlarla ilerleyecek, Antalya Türkiye’ye de büyük destek olacak. İşte, önceki gün Sayın Cumhurbaşkanımız bazı müjdeleri verdi, 2019 ve 2020 gibi Konya ve Afyonkarahisar üzerinden demiryollarımıza, hızlı trene kavuşuyoruz. Hızlı trenlerle İstanbul’a ve Ankara’ya bağlanıyoruz. Batıya havalimanı geliyor. Çevre yollarımız zaten bitecek. Alanya otoyolu da gelecek. Batı tarafında ve Isparta tarafında duble yollar bitecek. Kısa dönemde de EXPO raylı sistemi ve EXPO’ya kadar kesintisiz ulaşım geliyor. Kruvaziyer liman, Boğaçayı projemiz. Her ikisinin de temellerini inşaallah 2016'da atacağız. Konyaaltı sahil projesinin temellerini de gelecek sene atacağız. Arkasından Tünektepe gelecek. Bunlar milyarlık, katrilyonluk yatırımların yapılmasıdır, bunlar binlerce, on binlerce iş sahası açılmasıdır, bunlar turizme, ticarete inanılmaz bereket getirecek projelerdir. Çok önemli bir adım; kentsel dönüşüm master planı yapıyoruz ve ilçeleri de içine alacak. Böylece kentsel dönüşümü her tür tartışmanın dışına çıkaracağız, Antalya şehircilikte örnek olacak, model şehir olacak.Avrupa’nın en iyi spor tesisi olacak Antalyaspor tesisinin temelini bu sabah attık. Önümüzdeki ay stadyum hizmete girecek. Arkasından spor salonu Arena bitecek, sonra da biz Olimpik yüzme havuzunu Antalya’ya kazandıracağız. Böylece sporda da iddialı bir şehir olacağız. EXPO’da büyük bir kongre merkezi kazanıyoruz. EXPO’yu biz 6 aylık bir faaliyet olarak görmüyoruz. Antalya’nın mücevherlerinden birisi olacak. Ulucami projemiz, Türk-İslam Medeniyetleri müzemiz ile Antalya bir kültür başkenti olacak. Bitmedi, Büyükşehir hizmet binası inşaatımız, deniz otobüsleri gibi çürümekteydi, şimdi tamamlıyoruz. Orada makam binasını koruyacağız, kalan kısım ise park olacak, eski stad tarafına da kent müzesi yapıyoruz. Şimdi Yavuz Özcan’ı açtık. Kaleiçi’ne tekrar girdik, Balbey’i de 2. Kaleiçi yapıyoruz. Balbey’den sonra da Karaalioğlu’nda ve Hıdırlık Kulesi’nde bir dünya markası proje olacak. İlçe projelerimiz söylemekle bitmez. Bir kısmını 100 proje diye kitapta ancak yazdık. İşte 1 senede 100 proje. Bazıları bitti, bazıları başladı, bazılarının da projesi tamamlandı, ama hepsi inşallah bir bir hayata geçecek. Bizim noter senedine ihtiyacımız yok, çünkü bugüne kadar tutmadığımız bir sözümüz olmadı. Bize noter gerekmez, onlara da noter yetmez. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. “
Hedefinin 2023 Antalyası olduğunu belirten Türel, “Geçenlerde kentsel dönüşüm zirvesinde söyledim. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Antalya dünyanın en güzel yeridir” sözü bize onurlu bir mirastır. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, bu mirasa sahip çıktığımızı göstereceğiz. Antalya yeniden dünyanın en güzel yeri olacak” dedi.
YENİ ANTALYA GELİYOR
Geçen bir yılda çok çalışıp yorulduklarını ama buna değdiğini ifade eden Türel Antalyalılara şöyle seslendi: “Ey MHP’li, CHP’li kardeşlerim, ya kim milliyetçi ? kim bu vatana daha fazla hizmet ediyor ? Kim çocuklara daha iyi gelecek hazırlıyor ? Bakın, görün, bize de hesap sorun, ama önce kendi adaylarınıza bir hesap sorun ? Sonra da vicdanınıza danışın. Bakın bu ülkede merhum Menderes’e neler yaptılar, rahmetli Turgut Özal’a neler yaptılar, Rahmetli Necmettin Erbakan hocamıza neler yaptılar ? Peki sonra ne oldu, sonra o yapılanlar ve söylenenler unutuldu. Dün laiklik elden gidiyor diye ortalığı ayağa kaldıranlar, bugün tek kelime etmiyor. Sorun bunları, hesap sorun. Türkiye’nin, Antalya’nın kaybolan yıllarının hesabını sorun. Dün Başbakan yardımcımız Sayın Ali Babacan çok güzel bir hatırlatma yaptı. İnsanoğlu sahip olduğunun kıymetini her zaman bilmez. Kaybettiğinde anlar, ama iş işten geçmiş olur. İnsan sağlıklı olduğu zaman sağlığın kıymetini bilmez, kaybettiğinde anlar. Rahat ve güvenli olduğu zaman kıymetini bilmez, kaybedince anlar. İşte istikrar da böyledir, hizmet de böyledir. İşte bizden önce bir beş sene yaşandı, görüldü. 2009-2014 Antalya’nın kayıp beş senesidir. Kim kaybetti, ben mi kaybettim, Antalya mı kaybetti?
Ben milletvekili oldum, isteseydim devam da ederdim, ama içim acıdı, geldim tekrar görev aldım. O günde söyledim, 2009’da da söyledim, bugün de söylüyorum, dedim ki, Antalya kazansın, ben kaybetsem de olur. Sevgili kardeşlerim, dostlarım, ben kaybetmedim, ama Antalya kaybetti. İşte herkes geçmişten ders çıkararak bugün de Türkiye’deki istikrarın kıymetini, şu hizmetin kıymetini bilmelidir. Herkes elini bir vicdanınıza koysun, böyle bir hizmet yağmurunu daha önce gördüyseniz söyleyin. Şu anda bizden daha iyi hizmet verecek varsa söyleyin. Bugün de Antalya’ya bizden daha iyi hizmet edecek birisi varsa biz bırakalım, ama yoksa Antalya için, çocuklarınız için, elinizi vicdanınıza koyun ve Antalya’yı, çocuklarınızın geleceğini, işinizin geleceğini düşünün.
Bu bir siyaset meselesi değil, bir Antalya meselesidir. Önce Antalya, önce çocuklarımızın geleceği! Bakın Yeni Türkiye geliyor, yeni Antalya geliyor. Gelin siz de katılın, çorbada sizin de tuzunuz olsun. El ele, kol kola, şu memleketimizi bir çiçek bahçesi gibi yapalım.”
“Artık yeni Antalya, yeni Türkiye geliyor” diyen Türel, “İnşallah her sene huzurunuza ilerlemiş olarak, söz verdiğimiz her projeyi bir bir tamamlamış olarak, hatta üstüne ilave projeler koyarak geleceğiz. Cumhurbaşkanımızın himayesinde, Başbakanımız, Dışişleri Bakanı'mız, Ulaştırma Bakanı’mız, Milletvekillerimiz, Biz ve sizler, kenetlenerek Antalya için çalışacağız Antalya turizmini üç katına nasıl çıkardıysak yine büyüteceğiz. Antalya esnafının artık derdi kalmayacak. Onbinlerce gencimize iş sahası, bütün Antalya’ya zenginlik ve refah. Antalya’daki her ev, her dükkan, her arsa, her tarla değer kazanacak. Antalya’nın taşı toprağı gerçekten altın olacak. Bunları hep beraber yapacağız. Durmak yok, yola devam! İşte fırsatlar, işte vizyon, işte aşk, işte çalışma!
Biz birlikte Antalya’yız, biz birlikte Türkiye’yiz” şeklinde konuştu.
İSTİKLAL MARŞLI FİNAL
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel konuşmasını İstiklal Marşı’nın şu dizeleri ile tamamladı:
“Dalgalan sen de şafaklar gibi, ey nazlı hilal,
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal,
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal,
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, hakka tapan milletimin İstiklal.”
Başkan Menderes Türel, konuşmasının ardından en büyük destekçim dediği eşi Ebru Türel, çocukları Akant ve Akın’ı sahneye davet ederek, teşekkür etti. Türel, ilçe belediye başkanları, meclis üyelerini, koordinatörler, bürokratlar ve Büyükşehir Belediyesi personeline hizmetleri için teşekkür etti. Türel, sonra yakın çalışma arkadaşlarıyla aile fotoğrafı çektirdi.