Adana eski Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, hakkında verilen yakalama kararı ardından Antalya'daki evinin önünde hareketli saatler yaşandı. Bağrıyanık'ın evine Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar, Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı Gülay Kandemir, Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Taha Gün ve çok sayıda polis ile Antalya Barosu'na kayıtlı avukatlar geldi. Yaklaşık 3.5 saatlik beklemenin ardından 23.50 sıralarında yakalama kararı yüzüne okunan Süleyman Bağrıyanık, ailesi ve arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra evinden ayrıldı.

Meltem Mahallesi, Arpet Sitesi'ndeki dairesinden çıkan Bağrıyanık'ı komşuları alkışlarla uğurladı. Eşiyle birlikte apartmandan inen Bağrıyanık gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ben 23 senedir bu mesleğe hizmet ediyorum. Doğu'da çalıştım, terör bölgelerinde çalıştım. Hakim, savcı kardeşlerimiz, personelimiz bilir ben hiç taviz vermedim. Yine vermeyeceğim. Bu bir algı operasyonu, sadece insanlar nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışmak, hukukun iflas ettiği nezaketin alt üst olduğu bir geceyi yaşıyoruz. Benim kaçacak bir halim yoktu. Ben başsavcılık yaptığım zaman çalışmayı yürütürken, bırakın davetnameyi yakalama kararını, meslektaşlarımı kahve içmeye çağırıyordum. Biz terör örgütleri değiliz. Ben isteseler de hiçbir şekilde kaçmam. Ne olursa olsun gerçeği herkes görecek. Ben sayın bakanın bana verilen 'TIR'ları aramayın' diye emirlerini, tehditlerini dinlemeyip meslektaşlarıma engel olmadığım için şu anda gözaltına alınıyorum. Daha ne diyebilirim ki, yasalar ortada. Benim görevim yasaları uygulamak. Ben bu işte bırakın annemi, babamı eşimi hatta kendimi bile dinlemem. Yasalar ne derse onu yaparız. Çekindiğim hiçbir şey yok. İlk gün ağzımdan ne çıktıysa arkasındayım" diye konuştu. Bağrıyanık son olarak eşi Süreyya Bağrıyanık'a sarıldıktan sonra polis aracına bindi. Süleyman Bağrıyanık sağlık raporunun ardından emniyete götürüldü.