Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş, kendilerini yandaşlıkla suçlayanları hedef alarak, “Milletin yanında olmak, darbecilerin karşısında olmak yandaşlıksa evet yandaşız, yandaş olmaya devam edeceğiz” dedi.

Bizim tarafımız belli

Göynük’te sendika üyeleri ile biraraya gelen Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sendikayı yandaş olmakla suçlayanlara atıfta bulundu. “Bizim bir anlayışımız, bir davamız, bir yolumuz var" diyen Metin Memiş, "Biz bayrak inmesin, vatan bölünmesin, ezan dinmesin, mazlumlar umutsuz kalmasın diye tarafız, bizim tarafımız bu. O nedenle bize yandaşsınız diyorlar. Evet milletin yanında olmak, milletin yanında olanların yanında olmak, mazlumların umudu olanların yanında olmak, yedi düvele meydan okuyanların yanında olmak, darbecilerin karşısında olanların yanında olmak, yandaşlıksa evet yandaşız, yandaş olmaya devam edeceğiz” dedi.

Teşkilat eğitim toplantısında buluştular

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık- Sen) Antalya Şubesi’nin Teşkilat Toplantısı, Kemer ilçesi Göynük Mahallesi’ndeki bir otelde gerçekleştirildi.  Programa Memur Sen Genel Başkan vekili ve Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş ve bir çok ilden şube başkanı katıldı. Konuşmaların öncesinde Türk milletinin ayakta kalış öyküsünün anlatıldığı 15 Temmuz sinevizyon gösterimi yayınlandı ardından Zeytin Dalı harekatında şehit düşen mehmetçikler için kuran tilaveti okundu ve dualar edildi. İlk olarak kürsüye 20 ilin şube başkanını temsilen Sivas Şube Başkanı Efe Zileli çıkarak duygu ve düşüncelerini paylaştı. Alkışlarla sahneye çıkan Genel Başkan Metin Memiş ise ülke gündeminden sağlık personelini ilgilendiren bir çok konuya parmak bastı.

‘Siyasetle bağlantılı sendikalar’

Memiş yaptığı konuşmada, kendilerini hükümet yanlısı olarak lanse edenlere seslendi. Asıl yandaşın kendilerini yandaşlıkla lanse edenler olduğunu belirten Memiş, son 2 ayda yaşanan gelişmeler ışığında bazı sendikaların siyaset bağlantılı olduğunun anlaşıldığını söyledi. Çamur at izi kalsın anlayışının sergilendiğini kaydeden Genel Başkan Metin Memiş, Memur Sen ve Sağlık Sen’in davasının ülkenin bekası davası olduğunu savunan, bu milletin sözcüsü olacağız diye haykıran, ülkemize sahip çıkacağız ve mazlumların sesi olacağız diyerek sahada seslerini duyuranların sendikası olduğunu hatırlattı.  Yasaklarla mücadeleyi hep birlikte verdiklerini ve 28 Şubat sürecinden bugüne kadar onurlu bir duruş sergilediklerini kaydeden Memiş, “Bu mücadeleyle ülkemiz bugünlere geldi. Bizlerin sendikacılık anlayışını eleştirenler ‘Siz aldığınız paraya bakın. Sizin ne işiniz var başörtüsü kat sayı engellerin kaldırılmasıyla, siz kimsiniz de darbelere karşı oluyorsunuz’ diye eleştirildiklerini söyledi.

‘28 Şubatı bin yıl unutmayacağız’

Memiş, “Allaha hamd olsun 28 Şubat sürecinin, 23 senesini geride bıraktık. Bu süreç sadece siyasi müdahale değildi. Aynı zamanda bu ülkeye yapılan ekonomik müdahaleydi. O süreçte 22 bankanın içi boşaldı. Ülke ekonomisini allak bullak etiler. Milletin değerleriyle oynadılar. 28 Şubat süreci 10 yıl sürmedi, bu süreci bin yıl unutmayacağız, unutturmayacağız. O hainliği yapanları bu millete hesap soranları unutmayacağız. Bedel ödeyen tüm kardeşlerimize selam olsun diyoruz. Bizim davamız memleket davası, ülkemizin bekası davası, milletimizin geleceği, çocuklarımıza onurlu gelecek bırakma davasıdır" dedi.

‘Adaletsiz bir sistem’

Hizmet ve çözüm odaklı sendikacılık anlayışıyla birçok kazanılan hakkın altına imza attıklarının da altını çizen Memiş, "Döner sermaye adaletsizliğinden bahsediyoruz. Adaletsiz bir sistem. Emek çok önemli. Döner sermayenin emekliliğe yansıtılması üzerinde de çalışıyoruz. Bu sistem her yerinden dökülüyor. Döner sermaye ve nöbet konusunu dünden bugüne gelen süreci çok iyi anlatmalıyız. Bu sistemi silip yeniden bir sistem kurmalıyız. Burada havuzu ikiye ayıracaksınız sağlık çalışanı havuzu, hekim havuzu. Ve siz önümüzdeki süreçte çalışanların adil bir döner sermaye almasını sağlamazsanız, sistem artık geriye gitmeye başlayacaktır. Bizi dinleyecek bir yapının hala olmadığını görüyoruz. 6 aydır atamalarla uğraşılıyor. Her bakanın yoğurt yiyişi farklı. Her bakan politika üzerinde oynama yapıyor. Bunun bedelini sağlık çalışanları ödüyor. Güçlü bir yapı kurulursa bu sorunun çözüme kavuşturulacağını bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

‘Yıpranma payına sahip çıkın’

Yıpranma payı konusuna da değinen Memiş, yıpranma payının tüm sağlık çalışanlarına uygulanması gerektiğini savundu. Memiş bu konuda şunları söyledi:  “Röntgende çalışan arkadaşımız radyasyona maruz kaldığı için alıyor. Devlet olarak 2008 yılında çıkarılan 5510 Sayılı Kanunla sağlık tesisleri çok tehlikeli alanlar diye tanımlanmış. Peki, ameliyathanede çalışan hizmetlimizi ne yapacağız? İnşallah bu konu Meclise geldiğinde sonuna kadar arkasında duracağız ve memur arkadaşlarımızın da yıpranma payı almalarını da İnşallah hep beraber sağlayacağız. Bu pay net şekilde yakın zamanda geliyor. Torba yasada yıpranma payı hakkı var. ‘Biz yıpranmayı belirli bir tarafa vereceğiz’ dediler. ‘Buna asla olmaz’ dedik. Bir kesim yıpranma ne işe yarar diyor, boşa istedik diyorlar. Yıpranmanın içi boş olsa niye zorlasınlar. Yıpranma payı erken emeklilik getiriyor. 4 yıla bir yıl olarak yıpranma gelecek. Yıpranma payının tüm çalışanları kapsayacak ve kimseyi mağdur etmeden eşit şekilde verilmesi için çalışıyoruz. Bu kazanıma sahip çıkın" diye konuştu.

"Sağlıkta istihdam sayısı artıyor"

Türkiye’de sağlık sisteminin değişim ve dönüşüm içinde olduğunu belirten Memiş, "Şehir hastaneleri açılıyor. Personelimiz için yürüme mesafeleri öncekinin 3 katına çıktı. Bundan sonra 30 yakın daha şehir hastanesi açılacak. İstihdam politikaları noktasında sıkıntılar var. İstihdam sayısının artırılmasını talep ettik. 36 bin sağlık çalışanı alınacağı duyuruldu. Önümüzdeki yıllar 20 binli alımların yapılmasını sağlarsak yakın zamanda istihdam sorunumuz çözülür" dedi.

Üniversite hastanelerindeki sorunlara da değinen Metin Memiş, şunları söyledi: "Üniversite hastaneleriyle ilgili çok önemli bir çalışma hazır. Ekonomi Koordinasyon Kurulu öncülüğünde önemli kararlar alındı. Ama bunun çıkma süreci bekleniyor. Üniversite hastanelerinin sorunları yakın zamanda çözülecek. Üniversite Hastaneleri Birliği kurulacak bu uygulama sayesinde çalışan kardeşlerimizin sorunları da çözülecek."

‘Asla müsaade etmeyeceğiz’

Konuşmasının sonunda 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 103.yıldönümünü kutlayan ve tüm şehitlerimize rahmet dileyen Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Türkiye’nin millet olmanın ruhunu Çanakkale Destanı ile hain darbe girişimine karşı 15 Temmuz gecesi ile ortaya koyduğunu kaydetti. Türk milletinin o gece  Türkü, Laz’ıyla Kürt’üyle omuz omuza mücadele ettiğini belirten Metin Memiş,  Bu milletin 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu milli ruh ile hiç bir gücün bu ülkeyi işgal edemeyeceğini tüm dünyaya gösterdiğini vurguladı. Memiş açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sağlık Sen Teşkilatı olarak demokrasi nöbetlerinde ön saflarda yer aldık. Bugünde Zeytin Dalı Operasyonu’yla, Suriye sınırındaki terör örgütlerinin yapılanmasını yok etmek ve ülkeyi parçalamak isteyenlere karşı yaptığımızı herkes biliyor. Millet olarak ayaktayız, bugün hep birlikte omuz omuza mücadele ederek. Ülkemizi bölmek isteyenlere müsaade etmedik asla müsaade etmeyeceğiz”

Memiş, “Suriye operasyonlarını iç siyaset malzemesi yapanlara da gönderme yaptı. Memiş, "Hala oradakilere terör örgütü diyemeyenler, terörle mücadeledeki süreci görmeyenler aynı zamanda bunu uluslararası arenada da Türkiye’yi karalama politikası haline getirmeye çalışıyorlar. Kim ne derse desin, kim ne yapsın, bu bir diriliş varoluş, mücadelesidir. Bu ülkenin geleceği için hep birlikte mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyorum" dedi.

‘Kardeşliğimiz hedef alınmıştır’

Programa ev sahipliği yapan Sağlık Sen Antalya Şubesi’nin Başkanı  Sinan Kuluöztürk de konuşmasının başında bütün şube başkanlarının ismini anons ederek programa katılımlarından dolayı teşekkür etti. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Polisimizin sınır ötesinde sürdürdüğü Zeytin Dalı operasyonuna yönelik başarı dileklerinde bulunan ve şehit düşenleri rahmetle anan Kuluöztürk, Türkiye’nin huzurunu bozan terör örgütlerinin dış güçlerin güdümünde ülkemizdeki kardeşliği hedef aldıklarını belirtti. 

Kuluöztürk, “Asırlardır süregelen; doğusuyla,batısıyla; kuzeyiyle, güneyiyle aziz milletimizin en önemli harcı olan kardeşliğimiz son zamanlarda bir kez daha hedef alınmıştır. Fakat; dün Malazgirt'te, İstanbulun fethinde, Çanakkale'de, Sakarya'da Dumlupınar'da ve son olarak 15 Temmuz olaylarında Türk milletini bir arada tutan milli birlik ve beraberlik şuurumuzdur. Biz geçmişten günümüze, dinimiz için, vatanımız için, bayrağımız için, milletimiz için, hasılı kutsal değerlerimiz için, yüz binlerce şehit verdik. Ancak inandığımız yolda, ümitle ve kararlılıkla devam ettik. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi fitne ve husumetle yok etmek isteyenlere karşı asla firsat vermedik, vermeyeceğizde” diye konuştu. Konuşmaların ardından üyelerin soruları oturum bölümünde cevaplandı. Programın sonunda hatıra olarak toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.